Çevreye zarar ve kendine zarar verici davranışların olması, herkesin kendisine borçlu olduğunu düşünen ve bu nedenle isteklerinin hemen ve eksiksiz yerine getirilmesini isteyen, yapılmadığı zaman saldırganlaşan, emek sarf etmeyen, çalışmayan, sorumluluklarını yerine getirmeyen kişilere 18 yaşın altında davranım bozukluğu, üstünde ise anti-sosyal kişilik bozukluğu ya da yaygın bilinen adı ile psikopat diyoruz.
Son yıllarda, başvurular içinde gittikçe arttı. Ergenliğin başlangıcı ile 30’lu yaşlara kadar uzanan bir grubun aileleri çaresizlik içinde geliyor ve yakınıyor. Çevresel koşullar, medyanın rolü gibi birçok etkenin varlığı bu artıştan sorumlu tutulabilir. Ama en büyük sorumluluk, çocuk yetiştirme biçimimizdir.
32 yaşında oğlu için gelen anne şikâyet ediyor: “Doğru dürüst okumadı. Ama okul bitti. İş beğenmiyor. Bulduğumuz işlere yorucu, bana yakışmaz, bu paraya çalışılır mı gibi gerekçelerle gitmiyor. Bütün gün evde. Onu getir, bunu al şeklinde emirler veriyor. Yapmak istemediğimizde ‘Beni doğurdunuz, yapmak zorundasınız, çocuğunuz değil miyim?’ diyor. Direnirsek üstümüze yürümeye başladı. Artık korkuyoruz. Ne yapabiliriz?” diye soruyor.
Bir başka anne benzer şeyleri henüz 16 yaşındaki oğlu için anlatıyor. Her sabah özel şoförün okula götürdüğü, haftalık harcaması asgari ücretten fazla olan, kredi kartı ile istediğini alabilen ve bunların az olduğunu, okulu nasılsa bitireceğini, babasının işinin onu beklediğini ve bu nedenle gençliğini çalışarak geçirmesinin anlamsız olduğunu söyleyen, sabahlara kadar barlarda gezen, kızdığı zaman kendisine küfür eden, el kaldıran çocuğu için yardım istiyor. Bir baba 14 yaşındaki çocuğunun kendisini yaraladığını ağlayarak anlatıyor ve benzer bir öyküyü aktarıyor. Hepsinin son cümlesi benzer: “Doğduğundan beri bir dediğini iki yapmadık, koruduk, sevdik, hiçbir eksiği kalmadı. Niçin böyle oldu?”
Sorumsuz, şımarık ve doyumsuz çocuk yetiştirmek
İşte o son ortak cümle bu işin anahtarı aslında. Doğduğundan beri bir dediği iki edilmeyen, her istediğine kavuşan, isteğinin yaşı ile uyumlu olup olmadığına bakılmayan, emek sarf etmeden, değerini bilmeden alınanları, yapılanları hak görerek yetişen bir çocuğun sorumluluk sahibi, doyumlu, çalışarak kazanmanın erdemine inanan, bir şeyleri elde etmek için emek sarf etmesi gerektiğini bilerek çalışan bir birey olmasını beklemek mümkün mü? Avrupalı ve Amerikalı aileleri, çocuklarına evlerinde bile bakmıyor; yazları çalışmalarını istiyorlar diye kötü aileler olmakla itham edenlerin, biraz daha bakmalarında yarar var. Ailesinin ne kadar parası olursa olsun, boş zamanlarda garsonluk yapmanın kariyer sayılmasının, araba isteyen gencin para biriktirerek elden düşme bir araba alıp onu
tamir etmeye uğraşmasının, hatta evde herkesin sıra ile bulaşıkları yıkamasının, çöpü atmasının, evi temizlemede yardımcı olmasının nedenlerini düşünmesi yararlı olabilir.
Çocuklarımızı sevmekle onları doğru yetiştirmek arasındaki farkı anlamamıza yardımcı olur diye önceden yayınladığım, geleceğin psikopatlarını yetiştirme yollarını bir daha yayınlıyorum.
*- Daha küçükken çocuğa istediği her şeyi vermeyebaşlayın! Bu şekilde o, herkesin onun geçiminisağlamak zorunda olduğuna inanacaktır.
*- Kötü sözler söylediği zaman gülün! Böylece okendisinin akıllı olduğuna inanacaktır.
*- Ona düşünmeyi ve beynini kullanmayı hiç öğretmeyin!21 yaşına gelince kendi kararlarını, kendisi versin diye bekleyin!
*- Yerde bıraktığı her şeyi kaldırın; kitaplarını,ayakkabılarını, kıyafetlerini, onun için her şeyi sizyapın ki; o bütün sorumluluklarını başkalarınayüklemeye alışsın!
*- Onun gözünün önünde sık sık kavga edin ki; busayede aile bir gün parçalanırsa çok fazla üzülmesin.
*- Ona istediği kadar harçlık verin ki; hiçbir zamankendi parasını kazanmanın ne olduğunu öğrenmesin.
*- Yiyecek, giyecek ve konforla ilgili bütünarzularını yerine getirin ki; istediklerine ulaşmakiçin çalışmak gerektiğini öğrenmesin.
*- Komşulara, öğretmenlere, polislere karşı daima onuntarafını tutun ki, onların hepsine karşı peşinhükümleri oluşsun.
*- Bütün bunları ve benzerlerini yaparakyetiştirdiğiniz çocuğunuz bir gün suç işlerse,kendisinden özür dileyin! Ama onu felaket dolu birhayata hazırladığınız için kendinize teşekkür etmeyiihmal etmeyin!
Prof. Dr. Bengi Semerci
(Bu belge ABD Houston Polis Müdürlüğü tarafındanhazırlanmış ve kentteki tüm evlere ve okullaradağıtılmıştır.)
Comments