“Aydınlanma, tekâmül, uyanış” (Masuscuktan gelişim!)

Bir dost meclisinde sorulan soruyla, “Aydınlanma, tekâmül, uyanış” gibi parıltılı kavramlara daha yakından bakma gerekliliği hâsıl oldu; neticelerini sizinle de paylaşmak isterim. Hızlıca konuya giriş yapalım, hiç uzatmadan...bu kavramlar kimin elinde, hangi mutfakta pişiyor ve neye hizmet ediyor, biraz eleştirel bir gözle detaylı bakalım...

Bu Kavramlar Neden Bu Kadar Popüler?

Yorgun, yönsüz, değersiz ve yalnız hisseden modern insan; “beni biri anlasın, bana yol göstersin” diye bakınıyor. Din, gelenek, aile gibi yollarda gönlüne göre aradığını bulamayınca, bu sefer ışıklı enteresan sözler sunan başka kaynaklara yöneliyor.

Ve tam da o anda, YouTube’da bir video düşüyor karşısına: “Uyanış başladı. 3. boyuttan 5. boyuta geçiyoruz!"🙃🚀

Peki, Kim Üretiyor Bu Kavramları?

Bu kavramlar birkaç ana mutfakta pişiyor:

New Age Hareketi (Yeni Çağ Ruhçuluğu)

1970’lerde Batı’da yükselen bir akımdır.

Doğu felsefesi, pagan inançları, okültizm, mistisizm, kuantum fiziği ve kişisel gelişimi harmanlıyor. En sık duyduğumuz genelde bu; "Evren bir enerjidir. Sen de enerjisin. Frekansını yükselt. Boyut atla!" Sübhanallah ki herkes bir boyut atlıyor, 2 rekat namaz kılın desek, yok.. 😖🤓

Spiritüalist Okullar, toplumumuzda fazla yaygın olmasa da giderek kabul görüyor. Ülkemizde Bedri Ruhselman'ın çizgisi ve miras bıraktığı İlahi Nizam ve Kainat kitabına gönlünü kaptıranlar bu taifeden sayılabilir. Biz şimdi onları fazla tutmadığımız için kesinlikle onlardan birkaç boyut gerideyizdir, o yüzden bizi fazla ciddiye almayacaklardır, konumuza devam edelim.. peki bu arkadaşlar nelerle ilgileniyor; reenkarnasyon, ruh çağırma, ölülerle temas, astral seyahat gibi inançları sistematikleştiren görüşlerini toplumda yaymaya çalışıyorlar. (Bu konuda daha sonra bir dosya açacağım inşallaaah.)

Bir diğer alan hepimizin çok sevdiği Popüler Kuantum görüşleri, burası çok tatlı bir yer.. Kuantum fiziği gibi halkın anlamadığı bilimsel konular, ruhsal deneyimlerle izah edilmeye çalışılıyor. "Elektron bile aynı anda hem burada hem orada, sen neden tekamül edemeyesin bacım?" Gibi bir bakış söz konusu.. temelde hem fizik hem metafizik bir karşılığı var fakat konu o kadar bağlamından saptırılıyor ki, ne ben anlatayım ne de siz anlarsınız zaten diyeceğim zira halen hepimiz için oldukça anlaşılmaz!

Küresel kişisel gelişim endüstrisinden bahsetmeden elbette olmaz..bu neredeyse bacasız bir sanayii! Milyar dolarlık bir sektör.. Kitaplar, seminerler, kurslar, sosyal medya koçluklar, aile dizimleri, zeytin ağaçları..

– “Kendini sev. Evren sana hizmet eder. Blokajlarını kaldır. Sonsuz potansiyelini açığa çıkar. İçindeki GAPLANI uyandır ve fakat aşılarını yaptırmayı unutma!" diye bize son yıllarda güçlü bir şekilde haykırıyor.. Burasıyla yakından ilgiliyim, içindeyim, hem alıcısı hem satıcısıyım. Fakat bu sektörün yamukluklarına gözlerimi kapatamayacağım. Ve benim gibi işini düzgün yapmaya çalışan insanlar bunları görmezden gelmeyecekler elbette.. (yoksa gelecekler mi?😐🤔Bekleyip görelim..)

Peki, Amaçları Ne?

Her biri farklı görünse de temel amaçlar örtüşüyor;

Ruhsal boşluğu doldurmak..

Dinsizleşen toplumu “dinsiz maneviyatla” teselli etmek..

Sisteme uyumlu birey üretmek!

Kendiyle meşgul, dışa başkaldırmayan, içsel dünyasında “tekâmül ettiğini sanan” birey tipini sürdürebilmek..

Elbette sektördeki kârı yani tüketimi sürdürmek..

Seminerler, kristaller, taşlar, enerji eğitimleri, online workshop’lar... Her şey “tekâmül, gelişim, aydınlanma, arınma” adı altında pazardaki yerini alıyor.

Hakikati flu hale getirmek, en temeldeki amaç ve fakat bununla ilgili açıktan fazla konuşulmuyor.. sonuç ne peki, en dindar insanların bile kapıldığı, maneviyatını tahriş ettiği, din, ahiret, peygamberlik gibi net çizgileri bile birer “sembol” haline getirip bulanıklaştırmaya başladığı, kendini sorgularken bulan dindar insanların bile yönünü kaybedebildiği ve buna aydınlanma dediği bir durum...

Bu Kavramların Altındaki Anlam Ne?

Kavramlar, sloganlar ve altındaki anlamlara daha derin ve sorgulayıcı bakmak gerekiyor.

Aydınlanma derken, “Sen bir ışıksın, bunu hatırla.” sloganı sana kendini özel ve seçilmiş hissettirmek için vâr olabilir mi?

Tekâmül ile “Ruhun seviye atlarken, sürekli gelişim-tatmin arayışında bir sonsuz döngüye seni sıkıştırıyor olabilirler mi?

Uyanış sana, “Sistemin yalanlarından kurtul.” derken, sen sisteme karşı olduğunu sanarken, aslında ona daha çok entegre oluyor, olabilir misin?? Meselâ uyandın diyelim, sonra ne olacak? Hangi dünyaya uyanıyorsun.. Biri de çıkıp demiyor ki insanlar uykudadır, öldüklerinde uyanırlar..Yani, iyi uykular...

Karanlık taraf / Aydınlık taraftan bahseden ışık savaşçıları, “İçindeki gölgeyle yüzleş, ışığa geç.” derken Jungian gölgeyle hesaplaşma süsüyle spiritüel egolardan kentsel dönüşüm alanları, ruhsal inşaat firmaları kurmuş olabilirler mi?

Boyut atlamacılar, “3D frekanstaydın, şimdi 5D’ye geçiyorsun.” derken Gerçekten bir değişim olmadan ruhsal başarı illüzyonundan bahsedip durmuyorlar mı Allah aşkına!?

Devre kapanışı, modern kıyamet senaryoları ile “Yeni çağ başlıyor, uyananlar ayakta kalacak.” diyenler elit bir ruhsal sınıf hissi vererek bireyleri bağımlı hale getiriyor olabilirler mi?? Klasik tekke tasavvuf usulünü beğenmeyen için seküler camianın modern tarikat alanları gibi buralar..(hakikisi var arkadaşlar, çakmasına râzı olmamalısınız! :)

Tüm bunlar ne zaman tehlikeye dönüşür?

Bu sistem:

Hakikat yerine “senin hakikatin” anlayışını pompalarsa,

Ahlakî sınırları silikleştirirse,

Peygamberliği bypass edip medyumluğu kutsarsa,

İbadeti değil “enerji çalışması”nı önerirse,

Allah’ı değil, “evrensel enerji”yi merkeze alırsa,

… işte o zaman insan maneviyat ararken içinden çıkmaktan çok zorlanacağı maddi manevi bir boşluğa sürüklenebilir.

Arayışı sadece bu dünyada olanlar için bir şey diyemem..en azından bu yazı kapsamında. Ama biraz olsun manevi ve İslami yaşamla ilgili hassas olanlara birkaç sözüm var.

Ben de sizin gibi tüm bu sistemleri yakından inceledim ve zarar görmeyeceğim ve zarar vermeyeceğim şekilde bazı yöntemleri hâlen kullanıyorum. Bununla birlikte, bunun tüm hayatımı ele geçirmemesine ve maneviyatımın tümünü buraya teslim etmemeye dair ciddi bir duruş ve bilinç geliştirmem gerekti.

O nedenle kendi yolumdan giderken yaptıklarımı ilgilenenler için paylaşmak istiyorum:

✅ Aydınlanma, tekamül, arınma, gelişim gibi kavramların içini doldurup İslamî ve tasavvufî karşılıklarını araştırmak ve içselleştirmek gerekiyor..

✅ Hakiki “uyanış”ın ne olduğunu anlamak ve anlatmak: Kalbin uyanması nasıl olur bunu rahmani kaynaklardan öğrenmek..

✅ “Boyut atlamak” deyince latîfe-i kalbin dirilmesini anlıyorum ki bununla ilgili son derece rafine tasavvuf kaynaklarına zaten sahibiz..yol ve yordam öğrenmek için biraz gayret, usul ve teslimiyet icab ediyor..

✅ “Tekâmül” deyince nefs mertebelerini açıklamak ve tanımak..

✅ Ruhsallığın, sapmadan da mümkün olduğunu, kendi kaynaklarımızın buna yeterli olduğunu, ikâme ve ithal kavramlara ihtiyacımızın olmadığını hatırlatmak gerekiyor..

Gördüğünüz üzere konu uzun.. iki gün yazıyı yazmam sürdü :D umarım bir ışık yakar, aydınlanmış, tekamül etmiş ve arınmış olursunuz sevgili kişisel olarak gelişmeye azm u cezm u kast etmiş kıymetli okurlarım :)

Allah'a emanet olunuz.. sorularınız ve görüşleriniz olursa, yorum olarak bırakabilirsiniz.. ilahi nizam ve kainatçılar yazmasın 🤓🙈teşekkürler.

Mühim not: yazıları alıntı olduğunu belirtmeksizin ve bizim adımızı, sitemizi paylaşmaksızın araklayıp paylaşıyorsunuz canım arkadaşlarım..haberim olmuyor sanılmasın..dakikasında önüme düşüyor.. canım sıkılıyor.. canımı sıkmayın :) günahtır. Kul ve telif hakkı. 😐

Deniz