- Evlilikleri ayakta tutan şey, özendir; özen ve farkındalık..
- Neyin farkındalığı?
-Her şeyin değiştiğinin.. her şeyin! Verilmiş sözler, bunu durduramaz; bir ağaçtan ilkbahardan sonra çiçeklerini kaybetmemesi için söz isteyemezsin. Çünkü çiçekler meyve olurlar.. sonra ağaç, meyvelerini de kaybeder..
-Ya sonra?
-Sonra... "Yapraksız Bahçe"
-Yapraksız Bahçe mi?..
-Bir acem şiiri.. "Yapraksız bahçe! Güzel olmadığını söylemeye kim cesaret edebilir..."
...
:)
Yukarıdaki replikler, Orjinal adı "Copie Conforme" olan, büyük üstad Abbas Kiyarüstemi'nin filminden bir sahnede, adamla kadın arasında bir şiirle kapanış yapılacak olan manidar bir sohbette geçmekte.
Film, evlilik, ilişkiler, kadın ve erkek rolleri üzerine düşünmek, soluklanmak ve Kiyarüstemi'nin şiirsel sinema dilinden nasiplenmek isteyenler için 1 saat 40 dakika civarında bir mola vaad ediyor, elbette tekrar hayata dönmek için. :)
Filmde geçen şiirin çevirisi ise şöyle;
"Ey bulut, o giydiğin nemli, soğuk gocukla
Gel, yapraksız bahçede gökyüzünü kucakla.
Bahçe yalnız başına bütün gün, gece gündüz,
masum, üzgün ve sessiz.
Rüzgâr onun şarkısı, müziği yağan yağmur,
elbisesi çıplaklık; işte, üstünde durur.
Bir başka giysi ona gerekiyorsa, rüzgâr
altın iplikle diker.
Yeşerir mi bilinmez, kimbilir o nerede
bahçıvan da yok orda, yolu düşen kimse de
Gelecek ilkbaharı beklemeden, kendince
yitip gider o bahçe.
Gözlerinden ısıtan bakışlar saçmasa da
yüzünde gülümseyen bir yaprak açmasa da
“güzel değil” denemez o yapraksız bahçeye.
O bize şöylesine bir öykü anlatıyor:
Üstten bakan meyveler, bir zamanlar her şeye
şimdi toprak altında, mezarlarda yatıyor.
Yapraksız bahçe,
gözyaşları kanlı, gülünce.
Sarı yelesi savrulan atını sürerek,
hükmediyor oraya sonsuza dek
her mevsimde hükümdâr,
sonbahar."
.
Şiir: Mehdi Akhavan Sales – "Bahçem"
Çeviri: Caner Fidaner
...
Comments