Çocukken İhmâl Edilmek: "Almayı Unutan Neslin Hikâyesi"
- Deniz Fatmanur Saraç
- 26 Nis
- 2 dakikada okunur
Hepimizin bir başlangıç noktası var…
Kimi sevgiyle sarılmış bir beşiğin kenarından, kimi sessizliğin içinden geliyor hayata. Ama bazı çocuklar var ki, daha ne olduğunu anlayamadan, hayata elleri boş başlamış oluyorlar.
Öyle çocuklar ki… Sarılmak değil, sarılınmayı istemek bile sanki fazla geliyor onlara.
Almak Doğal Bir Hakken, Bir Türlü İçimize Sinmeyince…
Çocuklukta ihmal edilmek, sadece yemek, giysi, barınma eksikliği demek değildir.
Asıl eksiklik, “görülmemek.” Sevilmeye, değer görmeye aç büyüyen bir çocuk, zamanla kendi kendine şunu fısıldar:
“Bir şeyi alabilmek için önce hak etmeliyim.”
Bu düşünce içlerine öyle işler ki…
Mesela biri onlara “Ne kadar güzel görünüyorsun” dese, hemen savunmaya geçerler:
“Yok ya, saçım yağlı bugün… Üzerimdeki de dünkü kazak…”
Bir yandan gülümserler, bir yandan içlerinde alarmlar çalar; “Bana bu güzel laf neden söylendi ki? Şaka mı yaptı, bir şey mi imâ etti acaba?”
Vermek Onlara Daha Güvenli Gelir
Çünkü almak bir risktir!
Ama vermek? Ah… Orada kontrol onlarda.
Gönülden verirler, içten verirler, amennâ.
Karşı taraf mutlu olsun isterler. Bunu kendi mutluluklarından daha çok isterler hatta!
Ama içlerinde sessiz bir soru hep yankılanır:
“Acaba biri de bir gün bana böyle içten şeyler söyler mi?”
Gerçek Bir Hikâye
Elif'e biri ne zaman “seni seviyorum” dese, hemen ardından bir kek pişirir, bir hediye alır y da şiirli bir mesajlar yollar...
Bir gün sordum:
“Sevgini niye böyle süslüyorsun?”
Gözleri doldu:
“Bilmiyorum… Sanki sadece ‘seni seviyorum’ demek yetmezmiş gibi geliyor. Ekstra bir şey yapmazsam yetmezmiş gibi" ; aslında karşı taraf uzaklaşır diye korkuyor... Çünkü sadece almak, ona savunmasız, yetersiz geliyor..
Sanki sevgi, içinde mutlaka bir karşılık olması gereken bir şey gibi.
Peki Ne Yapabiliriz ?
Kendimize şu basit ama etkili soruları sorarak başlayabiliriz:
Bana iltifat edildiğinde içten bir “teşekkür ederim” diyebiliyor muyum?
Bir şey aldığımda suçluluk hissediyor muyum?
“Ben buna değerim” diyebiliyor muyum?
Eğer çoğu soruya “hayır” diyorsan, sakın üzülme. Çoğumuz aynı durumdayız 🙃
Bu bir eksiklik değil.
Bu, sadece bir yara.
İyi haber şu ki, her yara gibi, bu da zamanla ve şefkatle, izin verirsek iyileşebilir.
Bugün biri sana “Çok güzel gülüyorsun” derse…
O klasik cevabı verme ve kendini de şaşırt, hafifçe gülümse ve muhatabına sadece şöyle de:
“Teşekkür ederim.”
Ben de teşekkür ederim, zaman ayırıp okuduğun için 🤗
.....
Deniz F. Saraç
Aile Danışmanı
Comments